Miras hukuku, bir kişinin vefatıyla birlikte geride bıraktığı malvarlığının kimlere ve hangi oranlarda intikal edeceğini düzenleyen, hem maddi hem de duygusal yönü güçlü bir hukuk dalıdır. Vefat eden kişinin ardından kalan mirasın paylaşımı, sadece yasal düzenlemelere değil, aynı zamanda aile ilişkilerine, kişisel bağlara ve çoğu zaman uzun yıllar süren duygusal geçmişe de dayanır. Bu nedenle miras hukuku, yalnızca teknik bir konu olarak değil; aynı zamanda hassasiyetle ele alınması gereken insani bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Avukat Seçil Sandal, miras hukuku alanında sunduğu danışmanlık ve dava hizmetleriyle, müvekkillerinin hem hukuki haklarını korumakta hem de bu süreci adil ve dengeli şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktadır.
Miras paylaşımı, çoğu zaman vefat eden kişinin mirasçılar arasında bir vasiyetname bırakıp bırakmadığına göre şekillenir. Eğer bir vasiyetname mevcutsa, bu belgenin geçerliliği, içeriği ve uygulama şekli dikkate alınarak miras paylaşımı gerçekleştirilir. Ancak vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olmaması, murisin iradesinin açıkça ortaya konmamış olması ya da vasiyetnamenin iptali gerektiren sebeplerin varlığı durumunda hukuki uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda vasiyetnamenin iptali ya da tenkisi gibi davalar gündeme gelir. Avukat Seçil Sandal, vasiyetnameye dayalı miras işlemlerinde hem mirasçıların hem de miras bırakanın iradesinin hukuka uygun şekilde değerlendirilmesi için süreci dikkatle yürütmektedir.
Vasiyetname bulunmayan durumlarda ise Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen yasal mirasçılık hükümleri devreye girer. Bu kapsamda alt soy (çocuklar ve torunlar), üst soy (anne-baba), kardeşler ve diğer yakın akrabalar belli oranlarda mirasa hak kazanırlar. Eşin sağ olması durumunda yasal miras payı değişiklik gösterebilir. Yasal mirasçılık sisteminde, mirasçılar arasında paylaşımın doğru şekilde yapılması, her bir kişinin hak ettiği oranların tespit edilmesi ve miras mallarının doğru şekilde envantere alınması büyük önem taşır. Özellikle taşınmaz mallar, banka hesapları, şirket hisseleri gibi varlıkların paylaşımı sırasında çıkan uyuşmazlıklar, miras davalarının temelini oluşturur. Avukat Seçil Sandal, yasal mirasçılık durumlarında malvarlığının eksiksiz şekilde tespiti ve adil paylaşımı için profesyonel destek sunmaktadır.
Miras davalarının en sık karşılaşılan türlerinden biri, mirasın reddi ve terekenin tasfiyesi ile ilgilidir. Mirasçılar, miras bırakanın borçlarının malvarlığından fazla olması halinde, mirası reddederek bu borçlardan sorumluluktan kurtulabilir. Ancak mirasın reddi için belirli yasal süreler ve şekil şartları söz konusudur. Bu sürenin kaçırılması halinde miras otomatik olarak kabul edilmiş sayılabilir. Tereke tasfiyesi ise reddedilen mirasların ya da borçların yoğun olduğu terekenin alacaklılar gözetiminde tasfiye edilmesini kapsar. Bu tür davalarda, hukuki sürecin titizlikle yürütülmesi borç yükünden doğabilecek mağduriyetlerin önlenmesi açısından hayati öneme sahiptir. Avukat Seçil Sandal, mirasın reddi ve terekenin tasfiyesi konularında müvekkillerine zamanında ve doğru hukuki yönlendirmeler sunmaktadır.
Bir diğer önemli konu ise saklı pay ve tenkis davalarıdır. Miras bırakan kişi, bazı mirasçılarının saklı paylarını ihlal edecek şekilde tasarrufta bulunmuşsa; örneğin tüm malvarlığını üçüncü bir kişiye bağışlamışsa, saklı pay sahibi mirasçılar bu durumun düzeltilmesini talep edebilir. Tenkis davası ile saklı paya müdahale eden işlemler kısmen iptal edilerek denge sağlanmaya çalışılır. Bu davalar hem sürelere bağlıdır hem de teknik değerlendirmeler gerektirir. Avukat Seçil Sandal, saklı paya yönelik ihlallerin tespiti ve tenkis davasının etkin bir şekilde yürütülmesi noktasında müvekkillerinin haklarını kararlılıkla savunmaktadır.
Miras hukukunda karşılaşılan uyuşmazlıklar çoğu zaman aile içi ilişkileri zedeleyen, yıllarca sürebilen ve duygusal olarak tarafları yıpratan süreçlerdir. Bu nedenle sürecin sadece yasal çerçevede değil, aynı zamanda tarafların hassasiyetlerini gözeten bir yaklaşımla yürütülmesi önemlidir. Ortak mirasçıların anlaşmazlığa düştüğü durumlarda izale-i şüyu (ortaklığın giderilmesi) davaları da sıkça gündeme gelir. Bu davalarla birlikte ortak mülkiyet sona erdirilir ve malların satılarak paylaştırılması sağlanır. Avukat Seçil Sandal, aile içi çatışmaların büyümeden çözüme kavuşması için uzlaşmacı ama kararlı bir tutum sergileyerek süreci müvekkilleri adına en sağlıklı şekilde yürütmektedir.
Miras süreci, hem maddi hakların korunmasını hem de aile içinde huzurun devamını ilgilendiren çok yönlü bir alandır. Bu nedenle miras hukukuna ilişkin işlemler ve davalar, bilgi ve tecrübe gerektiren bir dikkatle yürütülmelidir. Avukat Seçil Sandal, miras hukukuna dair tüm konularda müvekkillerinin yanında yer almakta, onların haklarını yasal çerçevede korumak için çözüm odaklı bir hizmet anlayışı sunmaktadır. Vefat sonrası ortaya çıkan hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi, ileride doğabilecek ihtilafların önlenmesi ve mirasçıların haklarının zedelenmemesi açısından büyük önem taşır.
